27 Aralık 2012 Perşembe

Öğretmenim

                                           Seninle ne kadar övünsem az,sevgili öğretmenim
                                           Körpe yüreklere
                                           Yurt aşkını sen yerleştrdin!
        

                                           Seninle ne kadar övünsem az, sevgili öğretmenim!
                                            Arkadan yürüyorsam aydınlık geleceğe,
                                             İnan,yorulduğun yerde bayrağı ben alacağım


                                             Yürü öğretmenim,yürü gururla göğüsünü gererek
                                               Ardında aydınlık bir orduyla yürü,
                                                yerleri titreterek!

                                               
                                                Onurlusun öğretmenim, banada onur ver
                                                 Geleceğin şafağını aydınlatan ışığını gönder...
                                                 Şanlı bayrağımın dalgalanması için göklerde
                                                 Yürek ver,bilinç ver,aşk ve erinç ver!

                                                 Işıl ışılsın öğretmenim, bana da ışık ver
                                                 Atatürk ünhızından biraz da bana gönder...
                                                 Kazanıp kalmam için belleklerde
                                                  bilgi ver,ilgi ver, yürek ve sevgi ver!
                                     
                                         

25 Aralık 2012 Salı

GÖRDÜYÜM RÜYA




           
RÜYALARIMDA UÇUYORUM
             

       Ben Rüyalarımda çoğu zaman, kendimi uçarken görüyorum. Uzun ve bomboş bir cadde de önce bilmediğim ve görmediğim birinden kaçıyorum. Sanki beni tam yakalayacağı sırada hızla koşmaya başlıyorum daha sonra birden kendimi gökyüzünde uçarken buluyorum. Önce çok korkuyorum düşmekten fakat daha sonra korkum geçiyor ve binaların üstünden denizin üstünden derken ormanların içine giriyorum her yer yemyeşil ve rengarenk çiçekler kuşlar....


Sonra kendimi bir gölün kenarında su içerken görüyorum, ve tekrar o bilmediğim birisi beni tekrar yakalamaya çalışıyor ve tam yakalayacakken bir daha uçmaya başlıyorum, öyle bir uçuyorum ki dağları , denizleri , ormanları sanki bir saniyede geçiyorum....












GÖRDÜĞÜM RÜYANIN ANLAMI

Uçmak yere yukarıdan baktığını görmek içinde bulunduğu sıkıntılardan yakında kurtulacağına işarettir, bazen de yolculuğa çıkmak seyahat habercisi olarak tabir edilir.
Rüyada orman görmek; zengin, yardım sever bir kişi ile tanışıp iyi bir iş kuracağınıza, ormanda su içmek sizin bilinç altı ve ruhsal durumunuzu ifade eder. Su içmek psikolojide hayat kaynağıdır ve hayata enerji veren bir unsurdur. Temiz su maneviyat,bilgi,tedavi ve bereket sembolüdür.

22 Aralık 2012 Cumartesi

FACEBOOK TWİTTER GİBİ PAYLAŞIM SİTELERİNİN ÇOCUKLARA VERDİĞİ ZARARLAR




SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ÇOCUKLARA VERDİĞİ ZARARLAR

Teknoloji ve yenilikler hayatımızda hızla daha büyük bir yer tutmaya başladı. Yenilikleri takip etmede ve uygulamada çocuklarımız biden hızlı ve ileride. hayatımızda büyük bir yer tutmaya başlayan facebook, twitter  gibi paylaşım siteleri çocuklarımızın arkadaşlarıyla iletişim kurabilmelerini, video ve müzik paylaşmalarını kolaylaştırırken, aynı zamanda onları çeşitli tehlikelerle de karşı karşıya getiriyor.

şu anda özellikle 12-18 yaşındaki kullanıcılar facebook youtube veya twitter gibi paylaşım sitelerinin çok popüler olduğunu düşünüyor ve kendilerini o platformlarda göstermek istiyor. Hayatlarındaki her türlü  detayı bu ortamda paylaşıyorlar. Özel hayatlarını gözler önüne seriyorlar.
Sosyal paylaşım sitelerinin çocuklara zararları yeni konuşulmaya başladı. Bu zararları öğrenince anne ve babalar çocuklarının bu sitelere girişlerini hemen yasaklamak isteye bilir. Ancak  önemli olan çocukların ziyaret ettiği bu siteleri anne babaların doğru şekilde ve düzenli olarak kontrol etmesidir.
Çocuğunuzun yaz tatilinde çekilmiş mayolu fotoğrafını gayet masum bir şekilde yayımlaması, herkese açık olan bu fotoğrafın tehlikeli kişiler tarafından görülmesine ve çocuğunuzun bu kişiler için bir hedefe dönüşmesine yol açabilir. Çocuğunuzun telefon numarasını, okulunun adını, adresini paylaşması durumunda tehlikeli kişilerin onu bulması ve zarar vermesi kolaylaşacaktır.


Sosyal paylaşım sitelerinden gelebilecek zararı en aza indirmek için neler yapmak gerekir ?

  • Öncelikli olarak kişisel sayfaları sadece arkadaşlarının görebileceği şekilde ayarlanmış olmalıdır. Çocuklarınızın profilleri herkese açık olmamalıdır. 
  • Tanımadığı kişileri arkadaş olarak eklememelidir.
  • Ayrıca belirli aralıklarla anne babaların çocuklarının sayfalarını kontrol etmesi önemlidir
  • Ve en önemlisi adres, telefon, okul adı gibi kişisel bilgilerini sayfasında asla yer vermemelidir. 










CEP TELEFONUNUN YARARLARI VE ZARARLARI





CEP TELEFONUNUN HAYATIMIZA GİRMESİ
      
          Cep telefonu ilk başlarda sadece çağrı cihazı olarak günümüze girmiştir. Daha sonra  1993 yıllarında ilk olarak sadece ev telefonu gibi sistemle çalışan telefonlar hizmete girdi. Bu zamanlar tek sistemli hat vardı. Daha sonra teknoloji gelişerek mesajlaşmaları yaptı. Daha sonra fotoğraf yapan telefonlar ve kameralı telefonlar derken teknoloji günümüze kadar geldi. Cep telefonu kendi kendine çağ atlamıştı. 














CEP TELEFONUNUN YARARLARI

Sevdiklerimizle haberleşmenin en kolay yolu yine telefondur. Telefonun hayatımıza getirdiği kolaylıklar saymakla bitmez. örn. 

  • Cep telefonu hayat kurtarır.
  • Size acil durumlarda anında ulaşılmasını sağlar
  • Bütün güvenlik birimleri her hangi bir şüpheli durumda size rahatlıkla ulaşabilir
  • Kaçırılırsanız veya başınız derde girerse telefonunuza hakim olduğunuz müddetçe acil yardım çağrısı alabilirsiniz.
  • E-posta, fotoğraf, sesli mesaj gönderme ve alma
  • Ajanda hizmeti TV ve radyo yayınlarını takip etme
  • Finans hava durumu etkinlik ve nöbetçi eczane gibi rehberlik hizmetleri verme



CEP TELEFONUNUN ZARARLARI



       Cep telefonunun yaraları kadar zararları da vardır örn.

  • Beynimize verdiği zararlar: cep telefonunun en yakın olduğu bölge başımız, dolayısıyla beynimiz. Bu da beynin gönderilen elektromanyatik dalgaları emmesine yol açıyor.
  • Kulağa verdiği  zararlar: Cep telefonlarından etkilenen bir diğer bölge kulaklarımızdır. Henüz kanıtlanmamış olmasına rağmen ileride duyu bozukluklarına neden olabileceği varsayılıyor.
  • Gözlere verdiği zararlar: Daha önce yapılan çalışmalarda, yüksek orandaki elektromanyatik dalgaların, görme bozuklukları yapabileceği ortaya konmuştur.










13 Aralık 2012 Perşembe

CAHİT SITKI TARANCI BİYOGRAFİSİ HAYATI




          4 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır'da cami kebir mahallesinde doğdu, 12 Ekim 1956 tarihinde Viyana (Avusturya)'da öldü. Asıl adı "Hüseyin Cahit" tir. İlkokulu Diyarbakır'da okudu. İstanbul'a Saint Joseph Lisesinde başladığı orta öğrenimini Galatasaray Lisesinde tamamladı (1931). Sonra İstanbul'da Mülkiye Mektebinde (1931-1935) ve Yüksek Ticaret okulunda okudu. 
Yüksek Öğrenimini tamamlamak için Paris'te Sciences Politiques'te sürdürdü (1938-1940. Öğrenimi sırasında Paris Radyosunda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı.
          Savaş sırasında kentin işgal edilmesi üzerine yurda döndü. 1944 yılından başlayarak Ankara'da Anadolu Ajansı, Toprak Mahsulleri ofisi ve Çalışma Bakanlığında çevirmen olarak çalıştı.
1954 yılında ağır bir hastalığa yakalandı. Türkiye'de tedavi sonuç vermeyince Viyana'ya götürüldü 13 Ekim 1956 yılında orada bir hastanede hayatını kaybetti. Ankara'da toprağa verildi.

"Sanat için sanat" ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır. Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları,derin,karışık ve şaşırtıcı değildi. Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere başvurmuştur

Hece ölçüsünün olanaklarını genişletti, içtenlik,yalınlık ve akıcı bir söyleyişin  egemen olduğu, aşk, doğa,sevgi,geçmiş,ölüm,özlem,yalnızlık, yaşama sevinci gibi izleklerin işlendiği şiirlerinde şairanelikten ve şiirsellikten vazgeçmedi. Fransız şairlerden , özellikle Baudelaire ve Verlaine'den etkilenmiştir. 




Şiir Kitapları:

  • Ömrümde sükut (1933)
  • Otuz Beş yaş (1946)
  • Düşten Güzel (1952)
  • Sonrası (1957)

 Mektuplar

  • Ziya'ya Mektuplar (Ölümünden sonra 1957. Ziya Saba'ya mektupları)
Öykü kitapları

  • Gün Eksilmesin Pencerenden(Ölümünden sonra derlendi)


 OTUZ BEŞ YAŞ

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünü yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor aynalar!
Hangi resmime baksam ben değilim
Nerede o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız
Hatırası bile yabancı gelir
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da  yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.





















7 Aralık 2012 Cuma

SAĞLIKLI BESLENME

SAĞLIKLI BESLENME NEDİR

             
          Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmedir. Vücüdumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve   

dengeli çalışması için besin ögelerinden yani yağlar,karbonhidratlar,proteinler,vitaminler ve 

minerallarden yeterli miktarda almalıyız. Vücüdumuzun  tüm besinlere ihtiyacı vardır sağlıklı ve 

kaliteli yaşam için bunlar gereklidir. Tek taraflı beslenmek yani sadece protein veya 

karbonhidratla beslenmek yanlıştır.






YEMEK SEÇMENİN ZARARLARI

         Uzun , mutlu  ve sağlıklı bir  hayat geçire bilmek için yediklerimize içtiklerimize özen göstermeliyiz.
Eğer bu özeni göstermez düzenli beslenmezsek hem ruh sağlığımızı hemde bedensel sağlığımızı kaybederiz örn. hamburger ve bunu benzer değer fast food gibi yiyecekler sağlığımızın en büyük düşmanlarıdır. Bunun yerine her hangi bir sebze yemeği yemek çok daha sağlıklıdır. Yaşam kalitemizin anahtarıdır.

SEVDİĞİM YEMEKLER


 SEBZELİ TAVUK
 KURU FASÜLYE  

                                   

       MAKARNA
                              
                          TAZE FASÜLYE    










                       

YAYLA ÇORBASI   
       KARNI YARIK



EN SEVDİĞİM YEMEĞİN TARİFİ                    



YEMEĞİN ADI: BEŞAMEL SOSLU ISPANAK
MALZEMELER: 1KG ISPANAK 
 BEŞAMAL SOS, 
1 TANE SOĞAN, 1
 YEMEK KAŞIĞI SALÇA
200 GR KIYMA
1 SOĞAN

Önce ıspanakları bol suyla kumu gidene kadar yıkıyoruz. yıkadıktan sonra kendi suyuyle rangi kaçmadan haşlıyoruz.  tencereye yarın çay bardağı zeytin yağını koyup soğanları pembeleşinceye kadar kavuruyoruz daha sonra ıspanağımızı ardındabda başka bir tencerede pişmiş kıymamızı katıp hafifçe bütün karışımı kavuruyoruz. daha sonra bu malzememimi bir tepsiye döşeyip 200 c deki  fırna verip 30 dk pişirdikten sonra üzerine beşamak sosunu katıp 15 dk. daha pişirdikten sonra sıçak servis ediyoruz... AFİYET OLSUN














TEKNOLOJİNİN İNSANLARA FAYDALARI



TEKNOLOJİNİN İNSANLARA FAYDALARI

                              Günümüzde teknolojinin olumlu bir sonucu da bilgilerin,düşüncelerin,duyguların geniş insan kitlelerine daha kolay aktarıla bilmesidir.Matbaayla birlikte Avrupa da birçok kitap basılmış ve aydınlanma çağı başlamıştır.Günümüzde internet gazete,televizyon,radyo ve çeşitli iletişim araçları sayesinde daha çok insana duygularımızı,düşüncelerimizi,yapmak istediklerimizi aktarabilmekte dünyadaki insanların fikirlerinden de haberdar olmaktayız.Ayrıca teknoloji ulaşımda da çok işimize yaramaktadır.Uzun yollara kısa sürelerde gidebilmek deyiz.
Matbaa makinesi kitapların,gazetelerin,dergilerin vb… hızlı basılmasını sağlayarak toplumu aydınlatmakta yardımcı olmaktadır.
                Teknolojinin ürünü olan ulaşım araçları sayesinde uzun mesafelere kısa zamanda ulaşabiliyoruz.
Eğitimde de teknolojinin yararı vardır. Episkop, projeksiyon makinesi,televizyon, dvd-vcd video oynatıcı gibi cihazlar okullarda kolaylık sağlamaktadır.
Teknoloji sayesinde insanlar daha rahat yaşam koşullarına sahip olurlar ve işlerini daha çabuk ve daha rahat yaparlar böylece ömürleri uzar.Evlerimizde kullandığımız çamaşır bulaşık makinelerinden tüm teknolojik aletler işlerimizi daha rahat yapmamıza olanak sağlar.
Evlerimizde kullandığımız teknoloji ürünü araçlar sayesinde işlerimizi daha kısa sürede,daha rahat ve daha az enerji harcayarak yapabilmekteyiz.
           Teknoloji tıp alanında da çığır açan ürünlerle insanların hayatına olumlu etki etmektedir.
Sinirli  alanında kullanılan son teknolojiler (fonksiyonel beyin görüntülemesi ruhsal durum ve beyin fonksiyonları üzerinde etkili ilaçlar, beyin yapısı, fonksiyonu ve düzeni ile ilgili araçlar) bir çok etik sorunun tartışılmasına neden olmaktadır. Bu sorunlardan en önemlisi; bu teknolojilerin herhangi bir tıbbi endikasyon olmadan, bireylerin zihinsel ve beyinsel yetenek ve kapasitelerinin geliştirilmesi veya güçlendirilmesi amacıyla kullanılmasıdır.
Vücut üzerinde standart noktalara yerleştirilmiş elektronlar arasındaki kalbe ait voltaj-zaman fonksiyonunu kaydeden elektronik cihazlara elektro kardiograf denir. Bu cihazlar kayıt yapılacak elektrot çiftlerinin seçildiği bir devre, kalbe ait olmayan elektrik sel potansiyel değişikliklerinin süzüldüğü bir filtre devresi, amplifikatör (yükseltici) ve kayıt ünitelerinden oluşur. Voltaj-zaman fonksiyonu kağıt üzerine yazdırılabildiği gibi, bir monitörden de izlenmesi mümkündür.









28 Kasım 2012 Çarşamba

KÖRLE YATAN ŞAŞI KALKAR ATA SÖZÜNÜN AÇIKLAMASI


              
KÖR İLE YATAN ŞAŞI KALKAR        
                                      (İtle yatan bitle kalkar)  

     Değersiz, kötü ahlaksız kişilerle ilişki kurup arkadaşlık  
yapanlar ister istemez o insanlardan etkilenir. 
İnsanı en çok etkileyen yanında bulunduğu insanlardır.

21 Kasım 2012 Çarşamba

CANIM ÖĞRETMENİM


                                   
CANIM ÖĞRETMENİM


                                    Bu gün sizin gününüz
                                    Mutlu kutlu olsun.

                                   Sizin öğrettiklerinizle,
                                  Vatan Millet bütünüz

 
                                  A yı ,B yi,C yi             
                                 Bize öğrettiniz  alfabeyi,    
                                 4,5,6 yı Öğrettiniz her sayıyı.
                                 Bu gün sizin gününüz    
                                                                             
                                 Bu gün sizin gününüz                                        
                                 İnsanları sevmeyi,                                       
                                 ATA'ya değer vermeyi                                       
                                Onun yolunda gitmeyi                                       
                                Sen öğrettin öğretmenim!
                                             
                                Bu gün sizin gününüz  
                                Gün geldi üzdük sizi
                                Hep affettin sen, bizi
                               Canım öğretmenim,


ADI:SÜMEYYE TIKIR
SINIF:5 A
OKUL:ALPASLAN İLKÖĞRETİM OKULU


16 Kasım 2012 Cuma


16.11.2012
1616
               
             ATAM
        
 Ben 10 yaşında bir kız çocuğuyum.
     Sizin yüzünüzü görmeden,sesinizi duymadan ama sizi çok yakından tanıyan biriyim.
İlk heceleri mi, sizin 1928 tarihinde  harf devrimiyle öğrettiğiniz  harflerle kurdum.
İlk öğrendiğim isim MUSTAFA KEMAL’ idi,  sıcacık bir isim! “MUSTAFA KEMAL ATATÜRK”  bu ismi hayatım boyunca duymaktan mutluluk ve onur duyacağım. 
Şunu biliyorum ki benim şuan ki yaşamımın varlığına neden olan kişisiniz. Sizin bize armağan ettiğiniz bu güzel  Vatanda, kendimi, milletimi,  geçmişimi, geleceğimi tanımam için Annem elimden tuttu beni okula götürdü. Sınıfa girdiğimde bütün resimlerinde bana bakıyordun Hoş geldin diyordun mavi gözlerinle, ve her yerde resmin vardı okulun her köşesinde.      
    Öğretmenim anlattıkça sizi, ve bu vatan için yaptıklarınızı daha çok merak etim, daha çok tanımak istedim, daha çok sevdim sizi . Çocukları ne kadar sevdiğinizi öğrendim.  Sizin dilinizde çocuk sevgi demekmiş, sevdiklerinize  hangi yaşta olursa olsun “çocuk” diye seslenir  ve şöyle dermişsiniz  “Küçük hanımlar,küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir güç ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizlersiniz” ne de güzel söylemişsiniz Sizin aydınlattığınız yolda emin adımlarla ilerliyoruz.
  Öğretmenimiz anlattı : Nasıl kuruldu cumhuriyet? nasıl mücadele etti? ,sizin önderliğinizde.
   Türk milleti,yakınlarını savaşta kaybetmiş yoksul ve bitkin bir halk ile topraklarını düşmana kaptırmış bir millet vardı.
 “Kemal ATATÜRK, Al bayrağın yüceliğini imanı ile birleştirmiş bu halkı, 19 Mayıs 1919 da ayağa kaldırmış, şanlı tarihine yakışır Milli Mücadeleyi gerçekleştirerek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur.” Öğretmenimiz anlattıkça ben resminize baktım gözlerinize baktım, “işte benim atam dedim” içimden, “işte benim atam”.
  Sonra söz verdim and içtim “bu güzel vatan için kanımın  son damlasına kadar mücadele edeceğime sizin aydınlattığınız yolda emin adımlarla tökezlemeden ilerleyeceyime.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE 



Adı Soyadı: Sümeyye Tıkır

5A. sınıfı öğrencisi
 Okul:Alpaslan İlköğretim Okulu